9 Kasım 2012 Cuma

sanırım blog aklıma sadece mutsuz olduğum an geliyor , içimdekileri başka atmanın yolu yok gibi , yazmak bir terapi gibi , bunu zaman geçtikçe daha da iyi anlıyorsunuz ,

son günlerde iş , ev arası hiç bir şeyi yetiştiremiyorum , evimizi yaz başından yani mayıs ayında tavanlara kaplama yaptırmıştık , o kaplamalar sadece 2 ay durdu ve hepsi yere düştü sanki ev savaş alanı gibiydi , işi yapanlar bizi salladıkça salladı durdu mecburen başka birilerine yaptırmak zorunda kaldık , ev curcuna olunca evin içinde insanın temizlik yapması bile gelmiyor yapsam bile yine aynısına bürüneceği için kaba temizlik ile geçiştirdim bir süre , ki iyikide yapmamışım çünkü tekrardan tavanlar yapılınca ev bildiğin badana boya yapılıyor kıvamına geldi , bildiğin savaş alanı :/

birde bunun üzerine banyo dolabı yaptırdık ,

Az öncede eşimle tartıştık :( olmadık işlerden tafra satması yani kızması sinirlenmesi , köpürmesi ,

işte böyle şeyler , acaba diyorum tüm bu isteklerim onu mu bu hale getirdi ???


3 Eylül 2012 Pazartesi

ince sızı

En sevdiğin tarafından kırılır kalbin  ,
bir sözü seni paramparça eder
istesenden toplanamasın
çünkü o söz kalbinin en can alıcı yerinde durur ....

unutamazsın.....





dip not:saçını kuaföre yaptırıp , makyajını kendi yapanlar klübü var mı ? 

28 Ağustos 2012 Salı

pucca günlük 2.ıncı seri

ilk kitabını aldığımda soluksuz 1 günden okuyup yuttuğum kitab idi , sonra ikinci kitabını almak için D&R alıcaktım ki alamadım , k.k sorun çıktı , neyse pazar günü çorluya gittik avm gezerken D&R mağazasını gördüğüm gibi kocayı attım içeri puccayı , falan filan , elif şafak kitaplarını aldık çıktık , daha önce internetten aldığım için mağazadan kitap alma duygusu onlarca kitabın içinde kitap aramak farklı bir duyguymuş aslında , işte küçük yerde yaşamanın verdiği iç sancı buydu , sonra oradan geçerken sinemaya ne zamandır gitmediğimizi farkettim içimden ama dışıma yansıtmadım , ve yine o körolası duygu depreşti durdu ....

aslında ilk okul , orta okul  zamanında özellikle yaz dönemlerinde yani bu teknoloji bu kadar yaygın dedilden kütüphanelerden haftalık kitap alırdık , her defasında memur kitabın arkasına tarih yazılır her tarihde başka bir kalemin rengiyle arka sayfa dolardı , şimdi ise sanki terkedilmişliğin herşeyin kolaylaştığı herşeye bir tık ilerimizle olduğunda rahatlığa çabuk alışmak gibiydi ,

ne diyorduk kitapları aldık , tabi ben arabada yerimde duramadığım için aslında tatilde deniz kenarında okuycağım diye aldığım kitabı yolda gelirken başladım okumaya , 30 sayfa geldikten sonra evde devam ettim,yemeğe açıkmış gözüm başka birşeyi görmemiş gibi aldım okudum da okudum güldüm ağladım ,hüzünlendim , üzüldüm , en çokta hala o içinde o geçmeyen çocukluk anıları canlandı hep gözümde ,
bir insanın hayatının en özeline kadar olan bir şeyleri okumak , içimizden gecen onca şeyde aslında o kitapta vardı , sanki biz yaşamışık ve bunu karşıdan izleyenler o kitaba aktarmış gibi....

fazlasıyla dobraydı , kaleminden hiç kıskanmadan yazmıştı ,

içimizden saydırdığımız düşlediğimiz ,kurduğumuz onca hayaller bir su gibi gecenin 4'üne kadar okudum yarın sabah işe kalkıp gideceğim halde ,gözlerimin altı çökmüş olma ihtimali olduğu halde , sabah yatakten kalkarken öfleyip puflıycağımız bildiğim halde okudum bırakamdım her sayfayı çevirişimde meraklandım durdum .....

kalan devamı akşama ......




bu hafta sonu çok yoğundu , alsında yoğunluk sadece yollarda gecen zaman
sabaha karşı 4'de yatıp , sabah dokuzda kalkıp hazırlanıp gezmeye meraklı ruhum ve bana takılan koca ile çıktık yola :)



22 Ağustos 2012 Çarşamba

susmak

Şu anki ruh halim karşımda hiç tanımadığım birine onlarca şey anlatıp dertleşebilirim , bazen öyle duruma geliyor ki her şey yanlış anlaşılmalar susmalar vs şeyler , boğuyor sanki beni , bugünlerde susmayı seçiyorum hayatımda sustukça bazılarının böyle tatmin olduğunu hatta dejarj olduklarını düşünmeye bile başladım egolarını tatmin etmenin bir yoluda iğneliyici laflarla , altta kalmama çabaları ile her şeyi ben bilirim edaları ile onları yalnız başına bırakmak daha iyi sanırım ,

herkesi memnun etme kaygısında kurtulmak gerek kendi özünde bir hiç oluyor insan ...


14 Ağustos 2012 Salı

Kayıp deniz...

Bir anda düşünürken kafamda şimşekler çaktı , sonra iç sesimle konuştuğumu farkettim sonra niçin bloğuma yazmadığımı fakettiğim anda açtım sayfamı :)

aşk , sevgi ve çocuk arkadaş arasında konuşurken erkeklerin eşlerini evine nasıl bağlıycağını , aile içinde ki anlaşmazlıklar vs şeyler gibi ele avuca gelip sorun haline dönüp , daha sonra babayı çocuğu ile vurmak ,
babayı bir çocuk ile vurmak ne kadar itici bir tabir değil mi ? eşinin evine olan sorumluluklarını bir şekilde çocuk üzerinde kullanılması sevginin aslında ne kadar yıprandığını gösteren bir tablo değil mi ?

bazı şeyler olayların akışını dışardan çıplak bir gözle görürüz bize anlatılanları dinleyip karşı tarafın her zaman hakksız olduğu düşünülür , olaylar her zaman tek kişi tarafından masaya vurulur , garip geliyor bu tür olaylar mantık arıyorsunuz onun yerinde ben olsam ne yapardım diyorsunuz , eşininiz size olan en hassas noktası ile onu vurmanız sevginin tükendiğini göstermez mi ?
nedir bu alıp veremediğimiz .....
peki AŞK nerede ????

28 Mart 2012 Çarşamba

bu gece bizim gecemiz ....

:) gülümseyerek başlamak gerek hayata lakin bazı şeyleride içine atmamak gerek :)
bknz diğer yazımda verdim veriştirdim ki içimdekini atayım :) insan yapamadığı , cesaretini toplayamadığı bir konuda üstüme gelinmesinden ,beceriksiz muhabbetler , birde üstüne aynı söylemlerin devam etmesine pek fazla dayanamıyorum :) dayanamadığım noktalarda ise hiç duymazdan geliyorum ki bunda başarılı oluyorum :))) neyse bu kadar iç dökmeden sonra stres atmak için çalıştığımız mağazanın dün eğitimi için  istanbuldaydık , farklı hava , şehir gürültüsü , kalabalık , deniz , mis gibi hava , bolca gezmek pek bir iyi geldi :) ben eğitimde iken eşimde eminönü tarafına gitti :) mehmet efendi kahvesi almadan da gelme dedim çok severim kokusunu içmesini , arabanın içine yayılan kokusu :) kendi gezmelerde ben işte :)

yeni çıkan ürünler , satış performans vs şeyler aslına bakılırsa hem şirketin politikası hemde mağazacıların durumu aslında herkes kendi etrafından kendi çerçevesinden bakınca haklı , bazı şeyleri tekrarlamak adına dopnig almak adına iyi idi :) yaptığınız işe daha bir sıkı sarılıyorsunuz , buda size her zaman artı olarak geri dönüyor , okumak , bilgi edinmek , yeni insanlar tanımak her zaman sizi ileriye götürüyor iyi yada kötü her yeni olumlu olumsuz şeyler hayatımıza da yenilerini ekliyor seviyorum böyle olmayı.

aynı günün akşamı görümcem ve eşi bizi kumkapanına götürdü , itiraf etmem gerekirse içki içmesini sevmeyen bizler için öyle ortamlara alışık olmadığımızda ilk başta çok farklı geliyor , hiç görmediğimiz, şeyler ortamını insanlarını hiç bilmediğimiz kendimi sudan çıkmış balığa benzetebiliyorum :) 
diğer güzel bir yanı eniştenin tanıdığı kişiler olunca , saz ekibi bütün gece masadaydı istediğimiz tüm şarkıları söylediler , unutulmaz gecelere birini daha ekledik , insanın sevdikleriyle olması kadar güzel bir şey yok ,
ağzımızın tadı hep ilk gün ki gibi olsun tabi sizlerinde ,

herkese iyi akşamlar ,

25 Mart 2012 Pazar

bugün güzel başladı , berbat bitti tam da şu ana kadar ....
ehliyet kursumu daha önce yazmıştım bazı rahatsızlığımdan dolayı direksiyon sınavına girememiştim , bu hafta ki ek sınava giricem , kurstan gelen daha önce de tanıdığım arkadaşım tam 3 saat boyunca beni çalıştırdı , her şey güzeldi , pratik anlamında bazı şeyleri kavradım bunu sadece orda öğrenmek değilde pekiştirmekte önemli olan , akşam üzeri ablamla güzel vakit geçirdik , sonra eşimle görüşüp akşamada tekrar bir çalışma yapalım dedik ki keşke demez olaydım gerçi daha önceden idmanlıyım onun yanında ama bukadar sinirli olup bağırış çağırış arasında daha önce çalışmamızdan keşke diyorumda binmeseydim o arabaya , debriyaj sert , vites sert her şey sert , kendi sert,kendi sinirli , bağırış gürültü arasında araba değilde sanki başka bir şey kullanıyormuşum gibi , arabayı bıraktım ve çıktım , direksiyonun başına geçti ...

eş yanında ne kadar zor çalışmak , anlayış beklemek , yada kendileri gibi jet gibi süreceklerimizi sanmaları , bir şeye yeni başlıyorsun , insanın içinde korku olabilir , cesaretini toplaman , falan filan ama hepsi sadece 5 dakika içinde yerle bir olabiliyor ,  böyle giderse alıcağım ehliyet sadece cüzdanımın bir köşesinde duracak .

23 Mart 2012 Cuma

bahar temizliği başlasın

çıldırmış olmalıyım ki daha mart'ın ortasında temizliğe başladım :) bu yetmedi birde koca gardorabın içindeki her şeyi yıka ütüle modunda olunca 1 haftadır darmadağın bir evin içine dolandık durduk :) bunun üzerine su temizliği beni paklamayınca , 2 sene oturduğum evimin kirlenmiş olduğunu düşünerek ki haklıyım :) badana boya işine kısmetse yarın el atıcaz :) evde olsam inanın ki bu kadar zor bir şekilde sanki dünyanın en zor işiymiş gibi abartmıycam ama çalışınca eve yorgun gidip birde evin bu işleriyle uğraşmak gerçekten zor , evet yazının burasında peki neden birini tutmuyorsun diyeceksiniz ki çok haklısınız ama işte burasının küçük yer olması , insanların hemen ilk yapıştıracağı cevap sonradan görme sıfatı , insana en çok dokunan da bu oluyor zaten:( ama insanların benim çalıştığımızı yada eşimin çalıştığını görmezler evlendikten sonra insanlar hep seni izler aslında bu tür şeylere pek takmasam da ağızdan ağıza dolaşması , bunun benim kulağıma gelmesine kadar sinir bozucu oluyor , şimdi yaşım gereği takıyorum ama ilerleyen zamanlarda çokta tınımda olucaklar :)

kışlıklar hakettiği yerini buldu , baharlık ve yazlıklar dolabın baş köşesini ele geçirdiler :)

12 Mart 2012 Pazartesi

Tatlı yorgunluklar

Uzun zamandır bir pazar gününü eşim ile beraber geçirdim :) bu büyük bir başarı aslında :) iş koşullarından dolayı her zaman aynı günü beraber geçiremediğimiz oluyordu , cumartesi günü erken izin aldım , akraba ziyareti için edirneye gittik , her zaman gündüz görmeye alışık olduğum edirneyi gece görmek başka bir keyifliydi , gecenin o ışıltısını her şehrin kendine has rengi vardır , seviyorum izlemeyi böyle yerlerde....

o günün gecesi çok yorgundu elbette gece eve gelmemiz neredeyse 3'ü bulmuştu :) birde bu  tatlı yorgunluğun üzerine pazar günü ehliyet için test sürüşü yapıcaktım , geçen sefer sınava bazı nedenlerden katılamamıştım , kayıtlı olduğum sürücü kursunda araba çalışması yapamamıştım eşim ne kadar göstersede , sınava gireceğimiz arabada çalışmam gerekli idi , kırklareline öğlende gittik gelen adam tam bir hayal kırıklığı idi , kaba bayana karşı nasıl konuşmasını bilmeyen bir adam , tabi bende altında kalır mıyım o bana söylüyor ben ona , bir an geldi neredeyse ağlıycam , adama diyorum ki ben ilk defa araba kullanmaya geliyorum , beni çalıştırman lazım , sanki ben bunları demiyor muşum gibi adam söylediklerimi bile kayde almıyor , bağırış gürültü  kort alanına gittik durma kalkamaları gösterdi ayaklarımı kullanmamı , vites kullanmasını falan filan , ömrümden ömür götürdü orasıda ayrı bir konu , eşimde arka koltukta  ilk araba gezişini  yaptı :))) o da ayır bir komedi , komiklikleri ile beni güldürdü sağolsun , karışık bir gün dü anlıycağınız ...

Aynı gün Fetih 1453 'e gittik ama bir şey  anlamadım , bir şeyler eksikti , o duyguyu alamadım , anlatıldığı kadar da değildi belki de daha fazlasını beklediğimiz için de olabilirdi ...

kış hala gitmedi buradan akşam çok güzel kar yağdı

5 Mart 2012 Pazartesi

Geride kalanlar

ne tuhaf ard arda gelen mutsuzluk yazısı ve sıkıntılar , kendimden şüphe duymaya başlıycam artık her daim de buraya mutsuzluk yazmak düşündürür insanı ,
oysaki tam tersi ama bazen böyle olabiliyor insan , mesela bu hafta çok güzel geçip , hafta sonu çok güzel dolu dolu planlarım var iken her şeyin yerle bir olması ,buna sürükleyen  benimde payımda vardır ama isteyerek yapılan davranışlar değildir ama o an yaşanılanlar öyle gerektirir , yaşanır ve biter konuşamazsın sadece içinden kurarsın , uzaklara dalıp gidersin , işte benim son zamanlarda yaptığım mutluluğu yakında değilde bazen geçmişte aramak , resimlere bakarak farklı ruhlara bürünmek , o ana dalıp gitmek inanın çok güzeldir o duygu boğazımda oturan kocaman yumuğa inat hemde , orada mutlusundur keşke o anda olabilsem dersin , buda sana o anında ilaç gibi kendinle terapi yaparsın ....

herkese iyi haftalar , mutluluk ve şans hep yanınızda olsu

dipnot::fotoğraf kendi çekimim 2011 yazı ayvalık , özlenenler arasındasın...

27 Şubat 2012 Pazartesi

mutsuzum ,mutsuzsuz

haftaya hem yorgun hemde ağlamaklı girdim , nasıl bir şey bu yahu , iki yüzlü insanların halinden ,verdikleri sözlerden dönen insanlar , siz nasıl bir şeysiniz , iki lafa tav olup hem unutabilen geçmişe sünger çeken , ama bunu yanında beni ve bizi düşünmeyenler , şu anda başımı alıp gidesim var hem de uçcuz bucaksız , yazarken bile göz yaşlarıma hakim olamıyorum , çünkü yaşanılanlar her şey üsst üste geliyor , yeterrr artık demek istiyorum bu duruma ama diyemiyorum , benim olan hiç bir şey yok ki hayatımda :(
mutsuzum ve bana iyi gelebilecek hiç bir şey yok ,
çünkü ben çifte standarttan bıktım ....

24 Şubat 2012 Cuma

diş doktorum :)

Geçenlerde aniden dişlerimde olan sorundan dolayı diş doktoruna gittim  (uzun zamandır geçiştriyordum ,bugün yarın derken kararını verdim) , dişçi koltuğu gibi bir korkum yok şükür :) aslına bakılırsa buna karar vermemde ki neden ablamdır , çok iyi bir doktor , güler yüzlü , eli hafif :) dişlerine baktığında olayı kavrayan bir doktor dedi , bu sözleri kim duysa giderdi herhalde :) ablamın dediği gibide çıktı , şenşakrak , sanki dişçi odası değil gülme odasına gelmişim gibi hissettim kendimi :) dişlerime ilk baktığında ben bu diş yapısını bir yerden hatırlıyorum diyerek başladı , hatırlaması gayet doğal :) 1 hafta önce ablamın dişlerine bakınca eeee biz de kardeş olunca diş yapılarımızda benzeyince doktor bir anormallik çakmıştı yani :) :) :)
işlerimizi halledip , ne istediğimi söyleyip mutlu mesut çıktık , o gün gerçekten koşturmacılı bir gündü sabahtan akşama kadar ,aslına bakılırsa bu hafta başından sonuna kadar  böyle geçti :)
dün akşam istanbula geldik görümcemin oğlunun yaş gününe , yine güzel bir günün ardından evimize döndük , tahmin edersiniz ki , istikamet doğru yatak :)))) tabi ki dönerken izlemekten keyif aldığım sokak lambalarının ısığı , evlerin yansıyan manzarası ile uykuya dalmak :)

azğınızın  tadı , gülen yüzünüz ve umutlarınız hep sizinler ile olsun
hayırlı cumalara ,mutlu hafta sonlarına :)

sevgiler

20 Şubat 2012 Pazartesi

başlıksız :)

Dün çok uzun zamandır blog sayesinde tandığımı arkadaşım , bloğuna ne oldu senin dedi ? bir an gerçekten ilkildim heyecanla yazdığımı , okuduğum bir çok kişi vardı , çok fazla değil ama az ve öz insanlar tanıdım burada , samimiyetlerine inandığım , doğru kişilerle ile iletişim haline olmak paha biçilmez .
her zaman bunu yazmışımdır sizlerden öğrendiğim çok şey olmuştur ,

konuyu dağıtmayayım :) adresimi güvenilir olsun diye com uzantılı oalrak değiştirmiştim en az 3 sene öncedir , her şeyin doğru düzgün olmasından , aman biri görmesin stresinden kaynaklı aslında buraya bir şeyler yazmak bunları tanıdığım kişilerin okuması vs şeyler insanı gerçekten geriyor , ama yinede yazmaktan geri kalmamıştım , şimdi sanki o korkuları tekrar yaşıyorum gibi hissettim evlendikten sonra uzunca bir zaman adapte olamadım buraya , bir şeyler eksikti ve ben adını koyamıyordum , her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki , zaman o kadar çabuk akıyordu ki bazen kendimize bile zaman ayıramamış kişiler olarak sanki burası zamanımızı çalıcakmış gibi , halbu ki öyle olmadığını daha iyi anladım.
umarım burası yeniden eskisi gibi bana iyi gelicek :)

o zaman buraya okuyan herkese mutlu haftalar ,

23 Ocak 2012 Pazartesi

Var olmanın içinde , var olamamak
çelişkilerin içinde süren hayatın mutsuzluğu , ne kadar garip değil mi?
Küçük bedenlere sığan büyük yükler , artık o yüklerin sana fazla geldiğini görüyorsun
hayatında şekillenen dünyan var ama  sen onu kullanamıyorsun , hayallerine sadece dalıp gidiyorsun
yalnızca bir başına ....